بَاب
إِمَامَةِ
الْبَرِّ
وَالْفَاجِرِ
63. Salih Ve Facir
Kişilerin İmamlığı
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
حَدَّثَنِي
مُعَاوِيَةُ
بْنُ صَالِحٍ
عَنْ
الْعَلَاءِ
بْنِ الْحَارِثِ
عَنْ
مَكْحُولٍ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
الصَّلَاةُ
الْمَكْتُوبَةُ
وَاجِبَةٌ
خَلْفَ كُلِّ
مُسْلِمٍ
بَرًّا كَانَ
أَوْ
فَاجِرًا
وَإِنْ عَمِلَ
الْكَبَائِرَ
Ebu Hureyre (r.a)'den;
demiştir ki; Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Salih
olsun,, facir olsun hatta büyük günah işlemiş de olsa her müslümanın arkasında
farz namazı (cemaatle kılmak) vaciptir."
Sadece Ebu Davud
rivayet etmiştir. Ayrıca bk. ed-Darakutnî, sünen, II, 56.
AÇIKLAMA: Bu hadis-i Şerif "Günahkar kimselerin
arkasında namaz kılmanın caiz olduğunu ve imamlık için adaletin şart olmadığını
ifade etmektedir. Ulemanın ekserisi de imamlıkta adaletin şart olmadığı
görüşünde olmakla beraber, fasık (günahkar) kimselerin arkasında namaz kılmanın
mekruh olduğunu söylemektedirler.[Menhel, IV, 316.]
Cafer
b. Mübeşşir, Ca'fer b. Harb ve bir rivayette İmam Malik, imamlık için adaletin
şart olduğu görüşündedirler. Çünkü İbn Mace'nin Cabir'-den (r.a.) rivayet
ettiği hadis-i şerifte; "Sakın bir kadın bir erkeğe ve bir a'rabî (bedevi)
bir muhacire (şehire yerleşen kimseye) bir facir (günaha dadanan) bir mü'mine
imam olmasın."[ibn
Mace, ikame]
buyurulmaktadır. Bu alimler tercemesini sunduğumuz hadis-i şerifte sözü geçen
ve arkalarında namazın kılınabileceği ifade edilen fasık kişilerden maksadın
idareciler olduğunu, idarecilerin dışında fasıkların arkasına namaz kılmanın
caiz olmadığı görüşündedirler. Hanbelî alimleri de aynı görüştedirler.
Hanefilerle
Şafiîlere göre fasıkın imamlığı kerahetle caizdir. Bunlar her ne kadar
görüşlerinin doğruluğu için pek çok hadisleri delil getirirlerse de bu hadisler
zayıftır. Ve; "Size dininde cür'etkar olan imam olmasın" hadisine ve
benzerlerine zıttır. Lakin bu zıt olan hadisler de de zayıflık vardır. Bu
sebeble Hanefiler ve Şafiiler asla müracaat ederek,fasığın imamlığı caizdir,
derler. Asi olan kimin namazı sahih olursa imamlığının da sahih olmasıdır. Bunu
ashab-ı Kiramın uygulaması da doğrulamaktadır. Nitekim Buhari (256/870) nin Abdulkerim'den
şöyle bir rivayeti vardır: "Muhammed (s.a.v.)'in ashabından fasık imamlar
arkasında namaz kılan on kişiye yetiştim" demiştir. Nitekim "Sen
namazı vaktinde kıl eğer ona emirlerle birlikte yetişirsen tekrar kıl, çünkü
bu senin için nafile olur"[Müslim, mesacid] mealindeki hadis-i şerif de bu
görüşü te'yid etmektedir.